- Sevgili çocukluğum, nasılsın? Hayli zaman oldu senden ayrılalı. Dur bi dakika! Bir ses var... Derinlerden bir şeyler geliyor galiba. Çok az duyabiliyorum seni, yükselt biraz sesini, hadi!
O da ne yapsın, alışmış çok ses yükseltmemeye...
- Ama çok özledim seni, konuş biraz benimle, sen gibi konuş.
- Burdayım.
- İşte oldu.
- Beni yani çocukluğunu bıraktığın zamanları hatırlıyor musun? İşte evet tam orası. Ne için bıraktın beni?
- Aslında hiç bırakmak istememiştim.
-Yapma, bunu söyleyen sen olamazsın. Gönüllüydün bırakmaya, sırtına koca koca yükler almaya.
- Tamam yeter üzme beni.
- Ben üzsemde barışırım birazdan seninle, unuturum, bir oyun oynarsın benimle geçer.
- Yapma böyle ağlatacaksın beni.
- Ağlamak güzel şey, ağlayabilirsin, ben sık sık yaparım, önce dudağımı titreterek başlarım ağlamaya...
- Hatırladım, öyleydi değil mi ?
- Öyle...
- Tekrar bırakmak istemiyorum seni, sesimi zor duyurdum sana. Affet beni. Bundan sonra hep birlikteyiz, kaldığımız yerden büyüteceğim seni.
-İnanabilir miyim sana?
-Söz veriyorum.
-Anladın mı şimdi beni , sözüme geldin mi? Demeyeceğim tabiki bunları büyükler gibi. Hesaplarım olmayacak. Bazen küsebilirim ama hemen barışırım. Her güne yeni bir heyecanla başlarım, bazen okula giderken karnıma ağrılar girse de. Özlerim sevdiklerimi, unutmam, vakit ayırırım, vakit geçirmek isterim sevdiklerimle. Vaktim yok demem sana, oyunlarımın arasında senin için vakit yaratırım, vaktin olmaması diye bir şey yoktur nasıl olsa, sadece sana ayrılmayan vakit vardır yani demek istediğim.
-Deme öyle, değildir öyle aslında...
- Böyle diye diye attın beni derinlere, sesimi bile duyuramaz oldum sana.
- Yani...
- Yanisi falan yok aslında. Beni bırakmak istemiyordun değil mi bir daha?
-Evet.
-O zaman bana kulak ver, el ver, kalbini ver.
- Sımsıkı sarıldım sana.
- Hadi o zaman hep istemiştim de bir türlü olmamıştı, o süslü şemsiyeyi almaya gidelim bana.
En büyük kayıp, çocuk yanımız. Öyle bir küsünce bir de hiç görünmez..
YanıtlaSilDilerim, tüm renkleriyle artık yanınızda olsun.
Teşekkür ederim, umarım hepimizin yanında olsun.
SilHiç bırakmadım onu...Belki de bu yüzden mutluluğum...
YanıtlaSilHarikasınız, bundan sonra da hep sizinle olsun:)
SilGerçekten çok duygulandım okurken. Değil mi ama ne kadar hevesliydik çocukluğumuzu bırakmak için. Büyük adam olup, ağır yükler sırtlayacaktık ama şimdi o çocukluk günlerini özler olduk. Teşekkürler bu güzel paylaşımınız için.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Gülhan Hanım, sevgiler:)
Silİnsanın ara ara çocukluğu ile sohbet etmesi gerekiyor. Çok etkileyici bir yazı...
YanıtlaSilSes vermeyi unutuyoruz bazen. Teşekkür ederim okuduğunuz için.
Silkeşke dönüp bazı şeyleri doyasıya yaşayabilsek. Gerçi şimdiki nesile göre çok şanslıyız tabi de
YanıtlaSilKeşke Lerzan Hanım. Şimdiki nesil için üzülüyorum. Etraftaki her şey onlara tüket tüket diye sesleniyor sanki.
SilNe hoş bir yazı. Keşke her anımızda çocukluğumuza sımsıkı sarılsak ve hiç bırakmasak ❤️
YanıtlaSilSımsıkı sarılmak lazım...Sevgiler.
Siliçimde ki küçük kız hiç ölmedi benim :)
YanıtlaSilNe mutlu :)
SilBenim de ölmedi. Sevgiler.
heeey blog kutun değişmiş yaaa neden sölemiyon hihihi :) yorum yapabildim yanii :) ayy çocukluk evet evet :) gorkinin kitabısı :) hihi şaka daptıım. hep çocuk kalalıım :) büyükler kaka :)
YanıtlaSilBişeyler yaptım evet ama inan hiç bilinçli olarak degil tesadüfen yönlendirildim:))
Siliçimizdeki çocuk ne kadar kalmak istese de ,ne kadar bırakmak istemesek de bir şekilde zorluyoruz buna kendimizi; çevresel faktörlerden dolayı. Küçücük bedenlerimize yüklemediler mi o kocaman hayat'ın yükü ile dolu olan çantaları.. Hoş bir yazı. Sevgi ile kalın.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler.
Silson yazıma bi baksanaaa noluur :) bi de ondan öncekine bakabilirsin yani kitap listesi var diyeee :)
YanıtlaSilBakamamıştım bir süredir, bugün hepsini okudum. Eline sağlık ve tavsiye için de çok teşekkürler.
SilÇok güzel bir yazıydı. Yüreğinize sağlık. Deep bahsedince geldim. Ben de beklerim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. :)
Silkaleminize sağlık,evet çocuk yanımızı hiç bırakmasak belki herşey daha dayanılır olur değil mi??
YanıtlaSilSayfanı Deep Tone sayesinde tanıdım ve takibe aldım, bende beklerim..
Sevgiler...
Teşekkür ederim. Sevgiler.
SilUmarım içimizde ki çocuk hiç bir zaman kaybolmazzz :) Teşekkürler paylaşımınız için, hoş bir yazı olmuş.
YanıtlaSilUmarım:) Çok teşekkür ederim.
Silblogunuzu yeni keşfettim bana da desteğinizi bekliyorum. izleyici olarak ta katıldım.
YanıtlaSil