Benden- SAYGI



Ne zaman apartman yığınları arsından uzaklaşıp toprağa, ağaca yakınlaşsam kendimi daha iyi hissediyorum. Toprağa basmaya, ağaçlara sarılmaya ihtiyacım var. Biz doğanın bir parçasıyız çünkü. Biz doğaya aitiz. Hem kendimizi ondan mahrum edip hem de onu mahvediyoruz bir taraftan. Doğada bulunan her canlının doğaya saygısı var iken biz niye böyleyiz?

Beni son zamanlarda en çok endişelendiren ve çokça karşımıza çıkan bir konu var örneğin. Su kıtlığı. Zor günler bizleri bekliyor gibi görünüyor. Ama herkes o kadar umarsız ki. Umutlu olayım diyorum, pek beceremiyorum.

Doğada her canlı elindeki kaynağı optimal düzeyde kullanırmış, yaptıkları yuvalar bile öyle imiş, maksimum hacimde minimal yüzeyler.  Doğanın matematiğine baktığınız da bu böyle. Bizim yaradılışımız, doğanın yaradılışı böyle çünkü. Doğa için en önemli kural aç gözlü olmamak, her şeyin yeterince olması. Biz insanoğlu bu durumdan çok uzağız.

Düşünüyorum, insanoğlunun böyle saygısız, böyle aç gözlü olmasına sebep artık doğadan uzak büyümesi gibi geliyor bana. Bir ağacı, bir bitkiyi büyürken görmüyoruz çünkü. Ona saygı duymayı öğrenmiyoruz küçük yaşta. Varsa yoksa aklımızda lüks ve para kazanmak var.

Rahatlamak istediğimde kendimi çıplak ayaklarla deniz kenarında yürürken, denizde yüzerken, çimlerin üzerinde çıplak ayakla yürürken, bir ağacın altında uyurken veya toprağı ekip biçerken düşlüyorum. Bir özgürlük kokusu alıyorum o anda. İnsan diyorum, bu beton yığınlarına ait değil.

Sevgili okuyucu, bu günden itibaren bir şeyler yapmaya başla artık. Kendin için değilse de çocuklarımız için. Kaynakların sınırsız değil. Tasarruf et. Çocuğuna doğaya saygı duymayı öğret. Kendini ve çocuğunu doğadan ayırma.

Aşağıya "Doğa Ana Konuşuyor" adlı bir videonun linkini bırakıyorum. Bakalım ne diyor bize? Biraz kulak ver.

https://www.youtube.com/watch?v=-hc12RwZ4ko

Not: İzmir Hatay'da küçük dükkanının bulunduğu sokağı, betonu her gün foşur foşur sulayan ve kimseye aldırış etmeyen Bey! Pek umarsızsın. Seni de kulak vermeye davet ederim.



10 yorum:

  1. Dünyanın dörtte üçü ve bedenimizin büyük çoğunluğu sıvıdan oluşmakta, suya değer vermediğimiz için toprak dahil tüm kaynakları daha hızlı kirletmekteyiz. Yeraltı sularını zehirliyoruz, bilinçli tarım yapmıyoruz, atık yönetimi diye bir düzenimiz yok. Su kullanımının yanında diğer destekleyici unsurlarda bilincin oluşması gerekmektedir.

    Bilinçsizce üreyen kişiler bebek bezleri, çektikleri sifonlar, kullandıkları plastiklerle kirliliğe destek olmaktalar. Ne kadar az insan, o kadar temiz su ve toprak. İskandinavya'da Akdeniz'de ki kıtlık yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nüfus belli, özellikle İstanbul daha da çok göç alacak. Başka ülkeler için de geçerli bir durum. Su savaşları çok uzak değil.

      Sil
  2. DOĞAYA, İNSANLARA SAYGI DUYAN İNSANLARDAN OLMAK DİLEĞİ İLE ÇOK TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  3. haklısın yaaa :) doğa su, insanın vahşiliği, umursamazlığı. doğa özellikle ağaç en sevdiğim şey yaaa :) video pikiki :) izmir hatay mııı. ay sen bizim orlardansın deseneee. bizim aile akrabalar da o taraflardaaaa :) inönü, göztepe filan yaniiii :) izmirliler gevşektir, rahattır hihihi sularlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rahattır tabiki İzmir'li, hayatın her alanına yansır bu. İzmir de yaşamak da rahat ama her şeyde rahat olmasın be kardeşim.

      Sil
  4. Mükemmel bir sayfanız var yeni keşfettim ve hemen hızlıca takibe aldım :)) sizide kendi web sitemizde görmek bizi çook mutlu eder

    YanıtlaSil
  5. Beton yığınlarının arasından uzaklaşmak kesinlikle insana iyi gelir. Nasıl da mutsuzuz son dönemlerde. İnsan doğadan uzaklaştıkça mutsuz oluyor maalesef...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan yaşaminda stres zaten mutsuzlaştiriyor. Doğadan uzaklaştıkça kendimizi daha da mutsuzlaştırıyoruz.

      Sil

Benden-DEVAM ET

Hissediyor musunuz siz de bilmiyorum? Her an değişiyor ve dönüşüyoruz. İyiye veya kötüye. Direksiyon bizde, nereye kıracağımız bize bağlı...