Evren genel bir düzensizlik içerisinde, başı-sonu var mı belli değil ? Ayrıca sürekli genişliyor. Evrende düzen diye bir şey yok; yıldızlar, gezegenler dağınık, düzensiz...Bunu genelden özele de indirgersek; evinle iki gün ilgilenme mesela her yer dağılmaya başlar, ofisinle bir hafta ilgilenme her şey birikir... Doğamız bu, DÜZENSİZLİK !
Somut olarak her şeyin yönü müdahale etmezsen düzensizliğe doğru akıyor. Peki soyut olarak? O da öyle, müdahale etmezsen o da karaları bağlıyor. Hayatımız da ki üç şey normal akışında seyrederken bir şey oyunbozanlık yapsın örneğin. Eyvah! Kaygılarımız hemen başlıyor.
Tam otuz dört yaşımdayım. Seneler önce bu yaşlarımdayken sorunsuz bir hayatım olacağı hayalini kurardım hep. Tabi ki bu mümkün olmadı, olmayacak. Sorunsuzluk diye bir şey yok çünkü hiçbir şey mükemmel değil ve hayatımız asla sadece bize bağlı değil. Sadece seçimlerimiz bize ait. Kim olmak isteyişimiz? Mutluluğu mu mutsuzluğu mu seçtiğimiz? Yada iyi olmayı mı kötü olmayı mı seçtiğimiz? Tüm mesele bu fikrimce. Düşünceden ibaretiz. Düşüncemiz biz. Düşünerek tasarlıyoruz tüm hayatımızı.
Şimdilerde çocuğuma mükemmel bir hayat bırakmak için çabalamıyorum. Sadece iyi bir planlayıcı, disiplinli, iyi bir insan olması için uğraşıyorum. Bu kaosun içinde ayakta kalabilmek için sadece iyi bir hayat bırakmaya çalışmak yetmez keza. İyi bir kriz yöneticisi de olunmalıdır gibi geliyor bana.
Güzel düşüncelerle,
Sevgiyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder