Nobel Edebiyat Ödüllü Kırmızı Pazartesi, Marquez’in çocukluğunu geçirdiği kasabada yaşanan
bir olayı anlatmaktadır.
Yazarın anlatımı çok akıcı
ve etkileyici, kitabı elinizden
bırakmak istemeyebilirsiniz. Yaşadığı toplumu öyle güzel anlatmış ki,
tanımadığımız bir kültürü hayatımıza katıyor. Zaten Nobel Edebiyat ödüllü bir yazar.
Gerçek bir olayı anlattığı için daha
fazla etkili oluyor tabii.
Romanın kırılma noktası bir evlilik; çok kısa sürecek olan
bir evlilik bu. Cinayet evlilikten sonra gerçekleşiyor. Toplumun tepkileri
ortak, herkes malum sonu biliyor gibi. Hatta bazı yerlerde içinizden ‘’yok artık’’ demek gelebilir.
İspanyolcanın kendine has ahengini romanı okurken yüksek
oranda hisseceksiniz. Küçüklüğümden beri (izlediğim filmlerden) İspanyolca
konuşanların biraz fazla konuştuklarını ve tepkilerinin biraz abartılı (coşkulu) olduğunu düşünürüm
hep. Bu kitapta da bunu hissettim.
Kısa bir roman,
benim elimdeki basım 30. basım, 2011 yılında basılmış, 107 sayfa. Yeni basımlarının kapağı farklı.
Kısa roman yazmanın çok zor olduğunu düşünüyorum, anlatımda
eksiklik yaratmadan olay örgüsünü 100 sayfaya sığdırmak çok zor bir iş. Çok
sevdiğim yazar Marquez’in bir sonra paylaşacağım romanı ‘’Kolera Günlerinde Aşk’’ olacak.
Keyifli okumalar.
İşleneceği belli olan bir cinayeti ele alan kitabın sıkılmadan okunmasını sağlamak da iyi bir yazarın işi tabi. Kısa roman hakkındaki tespitinizi de çok doğru buldum. :)
YanıtlaSil